BUSİAD Başkanı Arif Özer, Bursa’nın ağır sanayiden kurtulması ve katma değeri yüksek yatırımlara yönelmesi gerektiğini belirterek, “Ağır sanayi beraberinde yeni sorunları ve plansız yapılaşmayı da getirecektir. Bursa artık bu yükü kaldıracak durumda değil” dedi.
Türkiye Etkin Sanayici ve İşadamları Dernekleri (TESİAD) Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeleri, Bursa Sanayici ve İşadamları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arif Özer ile bir araya geldi. BUSİAD Evi’nde gerçekleştirilen buluşmada TESİAD Federasyonu Genel Başkanı İlyas Bozkurt, Türkiye çapında büyük bir örgütlenme ile çalışmalarını devam ettiren Federasyon’un Genel Merkez’inin Bursa’da olduğu bilgisini verdi. TESİAD’ın köklü ve önemli bir geçmişe sahip olduğunu kaydeden Genel Başkan Bozkurt, “Federasyon olarak sadece iş dünyasının sesi olmak için çalışıyoruz. Herhangi bir siyasi parti ya da farklı yapılanma ile ilişkimiz olmadı, olmayacak. Her türlü ortamda tarafsızlığımızı koruyoruz. Türkiye genelinde önemli bir örgütlenme yapımız oluştu. Ancak biz Genel Merkez olarak Bursa’dan çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi.
İŞ DÜNYASINA BİRLİKTELİK ÇAĞRISI
TESİAD Genel Başkanı Bozkurt, iş dünyasını temsil eden STK’ların ayrı ayrı alanlarda faaliyet göstermesinin kimseye bir katkısı olmayacağına işaret ederek, tüm SİAD’ların ortak bir zeminde buluşmasının ülke ve sanayiciler açısında fayda getireceğine inandığını vurguladı. Geçmişte bir takım birleşme hamlelerinin yapıldığını hatırlatan Bozkurt, başarısız olan bu girişimlerden dersler çıkararak daha sağlam bir oluşumun içerisinde kendilerinin yer alacağının altını çizdi. Bozkurt şöyle konuştu: “Sanayiciler sektör içerisinde birbirlerine rakip olabilirler. Ancak sorunları ve çözüm beklentileri hiç değişmiyor. Birlikte hareket etmek ve sorunların çözümü için güçlü bir yapı oluşturmak için TESİAD olarak her türlü desteğe hazırız. İş dünyası sıkıntıları dile getirmek için birlikte hareket etmelidir.”
BURSA AĞIR SANAYİYE DOYDU
Türk sanayisinin katma değeri yüksek ürünler imal etmesi gerektiğini söyleyen BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arif Özer ise sanayicinin yaşadığı en ciddi sıkıntılardan birinin düşük katma değer olduğunun altını çizdi. Hükümetin tüm sektörlere hitap eden ortak bir yasa çıkarması gerektiğini aktaran Özer, her sektörün kendi özel sorunları ile boğuştuğunu kaydetti. Bursa’nın artık ağır sanayiye doyduğunu ve yeni yatırımları kaldıramayacağını vurgulayan BUSİAD Başkanı, şunları söyledi: “Bursa artık İstanbul’un arka bahçesi olmaktan çıkarılmalıdır. Bu anlayıştan kurtulmamız gerekiyor. Kentimiz ağır sanayiye boğuldu. Bundan sonra yeni yatırım demek yeni problemlerin de beraberinde gelmesi demektir. Türkiye’nin en nadide kentlerinden biri olan Bursa’ya yeni ağır sanayi gelmesi demek, yeni sorun ve plansız yapılaşmanın artması anlamına geliyor. Eğer yeni yatırımlar olacak ise teknolojik ve katma değeri yüksek yatırımlar istiyoruz. Bursa’ya yeni bir otomobil fabrikasının gelmesini asla istemiyoruz.”

TEKSTİLDE DEĞİŞİM SÜRECİ
BUSİAD Başkanı Özer, iş dünyasının sorunlarının genel çerçevede aynı olduğunu, buna karşılık, iş kollarının kendi içerisinde farklı sorunlar yaşadığını söyledi. Tekstil sektörünün ciddi bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçtiğini ifade eden Özer, İthalatı Önleme Genel Tebliği’nin sanayicileri zora soktuğunu açıkladı. Bursa’da hiçbir zaman tekstilin bitmeyeceğini aktaran Başkan Özer sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tekstil sektörü bugünlerde önemli bir süreçten geçiyor. Bursa özelinde bakarsak tekstil hiçbir zaman bitmez. Ancak değişim sürecinde zayıf olanlar eleniyor. Bazı tekstil kollarında önde olanlar da var. Ancak çıkarılan İthalatı Önleme Genel Tebliği ile bazı sıkıntılar yaşanacağa benziyor. Bizler öngörülerimizi üst makamlara rapor olarak sunduk. Gerekli değerlendirmelerin yapılacağını düşünüyoruz.”
Yaşanan sıkıntıların geride kalacağına inandığını kaydeden BUSİAD Başkanı Arif Özer, sanayicilerin de bu süreçten çıkabilmesi için katma değeri yüksek ürünler üretmesi gerektiğinin altını çizdi. Türkiye tekstil sektörünün marka olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini belirten Özer, gelecek yıllarda dünya ülkelerine Türk markalı tekstil ürünlerini daha iyi tanıtabilmeyi umut ettiklerini ifade etti. Dünyaya açılma ve yeni markalar yaratmayı hedefleyen ülkelerin tekstili göz ardı etmemesi gerektiğini söyleyen Özer sözlerini “Bursa’nın da markalaşma sürecinde İstanbul’un arka bahçesi olmaktan çıkarılması gerekiyor. Bursa tekstili kendi değerleri ve kalitesi ile markalaşma yolunu seçmelidir” diyerek tamamladı.