Home / Haberler / TESİAD Genel Başkanı İlyas BOZKURT ekonomi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu

TESİAD Genel Başkanı İlyas BOZKURT ekonomi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu

TESİAD Genel Başkanı İlyas Bozkurt yaptığı yazılı açıklamada, ekonomi gündemine dair birçok önemli konuyu değerlendirdi. Bozkurt, bütçe rakamlarının hükümetin halktan istediği amaca uygun olmadığını söyledi.

Türkiye Etkin Sanayiciler ve İşadamları Federasyonu (TESİAD) Başkanı İlyas Bozkurt, Bursa ve Türkiye gündemine dair sıcak gelişmeleri içeren bir basın açıklaması yaptı.

Açıklamasında bütçe rakamlarını ele alan İlyas Bozkurt, yeni rakamların, hükümetin halktan istediği amaca uygun olmadığının altını çizdi. 404 milyar liralık bütçenin yanında 33 milyar liralık bir açığın oluştuğuna dikkat çeken Bozkurt, “Devlet vatandaştan kemer sıkmasını ve harcamaları azaltmasını istiyor. Açığı kapatmak için dar gelirliyi etkileyecek benzine, doğalgaza zamlar yapıyor. Ancak kendisi bütçeyi büyüterek harcamaları ve devlet yatırımlarını arttırıyor. 55 milyar liralık açık içinse bankalardan borçlanarak faiz lobisi istediğini almış oluyor. Makro planda tüm unsurlar memnun edici, ancak mikro planda durum böyle değil. Örneğin bütçe 404 yerine 350 milyar lira olsaydı faiz lobisi kazanamayacak, Merkez Bankası ihale açamayacak ve devlet şirketleri büyüyemeyecekti. Eğer Türkiye büyüyecek ya da küçülecekse bunu devlet ve halk beraber yapmalı” diye konuştu.

İŞ ADAMI ÇEKLE KENDİ KREDİSİNİ YARATIYOR

Çek yasasının piyasalarda neden olduğu sorunlar konusunda da önemli noktalara vurgu yapan Başkan Bozkurt, TESİAD’ın meclis ziyaretlerinde yeni çek yasası daha çıkmadan meydana gelebilecek sorunları milletvekilleriyle konuştuklarını, ancak siyasi iradeye tabandan gelen ciddi baskı nedeniyle yasanın şu anki haliyle yürürlükte olduğunu söyledi. Piyasadaki 100 çekten 5’inin ödenmediğini belirten Bozkurt, “Firmalar yaklaşık olarak yüzde 5-10 karlılıkla çalışıyor. Üstelik, bir firma cirosunun yaklaşık yüzde 70’ini çekle yapıyor. Bu çeklerin yüzde 5’i ödenmeyince de piyasa içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Uygulamanın böyle devam etmesi çok sakıncalı; çekini ödemeyenin cezasını ödemesi, gerekirse hapis cezasının geri gelmesi gerekli” ifadelerini kullandı. Çekler konusuna bağlantılı olarak Türkiye’de bankaların hiç risk almayan, devlete para satan, işadamına her fırsatta zorluk çıkaran bir sistemle işlediğini söyleyen Bozkurt şöyle devam etti: “Bankalar iş yaptırmamak için ellerinden gelen her şeyi yapıyor. Bir ara üzerinde rakam yazılı olan çekler vardı, ancak bunlar yaygınlaşmadı. Böylece bankalar riskten kaçarak tüm yükü çek sahibine atıyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok. Banka işadamına belli bir limit sunar ve işadamı sürekli bunu kullanır. Türkiye’deki işadamı ise kendi kredisini çek sistemiyle oluşturmaya çalışıyor. Böylelikle çek sorunu önemli bir hal alıyor.”

DÜNYANIN EKONOMİ MERKEZİ DOĞUYA MI KAYIYOR

Bozkurt açıklamasında, dünyanın ve özellikle Avrupa Birliği’nin (AB) son dönemde yaşadığı ekonomik krizleri de değerlendirdi. Yaşanan krizler nedeniyle dünyanın ekonomik merkezinin batıdan doğuya doğru kaymakta olduğu görüşüne katılmadığını belirten İlyas Bozkurt, “Eskiden dünya tek ekonomik merkezli bir yapıya sahipti. Ancak son dönemde batıda yaşanan krizler ve doğu ülkelerinin yaptığı atılımlar neticesinde çok merkezli bir ekonomik sistem ortaya çıktı” dedi. 2000’li yılların başında Türkiye’nin gerçekleştirdiği 27 milyar dolarlık ihracatın yüzde 60’ının AB ülkelerine yapıldığını aktaran Başkan Bozkurt, son verilere göre yaklaşık 135 milyar dolarlık ihracatın yüzde 40’ının AB ülkeleriyle yapıldığına dikkat çekti. Son yıllarda Kuzey Afrika, Rusya, İran ve Uzakdoğu gibi önemli pazarlarla yapılan ticaretin artmasıyla ihracatın da geliştiğini vurgulayan Bozkurt, komşularla sıfır sorun politikasına en kısa zamanda dönülerek zarar gören ticari ilişkilerin düzeltilmesi gerektiğini savundu.

ÜRÜNE DEĞİL, KAYNAĞINA DESTEK

Programda tarım ve hayvancılıkta yapılan yanlışlara da değinen Bozkurt, AB’de yıllık ortalama çiftçilere 20 milyar euroluk takviye yapıldığını, aynı AB’nin Türkiye’den ise çiftçilere yapılan desteği sürekli kısmasını istediğini hatırlattı. Türkiye’de hangi ürün olursa olsun, devlet tarafından plansız şekilde toplanarak büyük israfların yaşandığını belirten İlyas Bozkurt, “Tarımda iki tip destek vardır; ürüne ve kaynağına. Türkiye’de ne kadar ürüne ihtiyaç duyulduğu planlanmıyor. Devlet çiftçiye, ‘Elinde ne kadar ürün varsa getir’ diyor. Aslında böylece oy satın almış oluyordu. Oysaki AB, tarım politikası belirliyor, hangi üründen ne kadar ihtiyaç duyduğunu belirleyerek, üretimin de bu plana göre yapılmasını sağlıyor. Böylece ürün değil, kaynağı destekleniyor” diye konuştu.