Türkiye Genç Eğitimciler Federasyonu TÜGEB’in 11. Geleneksel Gençlik Şöleni, Onursal Başkan İlyas Bozkurt’un katılımıyla Tayyare Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Salonu dolduran gençlerin coşkusu geceye damga vurdu. Gençlere seslenen Başkan Bozkurt, “Vatanınız için ölmeyin, yaşayın” dedi.
Türkiye Genç Eğitimciler Federasyonu’nun (TÜGEB) bu yıl 11. kez düzenlediği geleneksel Gençlik Şöleni, Onursal Başkan İlyas Bozkurt’un katılımıyla Tayyare Kültür Merkezi’nde düzenlendi.
TÜGEB ve Revizyon Hareketi Konfederasyonun bünyesinde yüzlerce konuk tarafından doldurulan salonda adeta yer yerinden oynadı. Mehter Takımı gösterileri, Halk dansları, Şiir dinletileri ve Türk halk müziği konseri eşliğinde coşan gençler, unutulmaz bir gece yaşadı.

EĞİTİMSİZLİĞİN, MALİYETİ, EĞİTİMİN MALİYETİNDEN YÜKSEK
Programın açılış konuşmasını yapan TÜGEB Genel Başkanı Ümit Kara, çekirdekten kaliteli bir gençlik yetiştirme projesi olan Revizyon Hareketi’nin eğitim kanadı olarak TÜGEB’in ilköğretimden liseye, üniversiteden öğretmenlere kadar eğitimin her kademesinde çok önemli çalışmalara imza attığını belirtti.
Eğitimsizliğin, bireye ve topluma maliyetinin, eğitim maliyetinden çok daha yüksek olduğuna dikkat çeken Kara, toplumların eğitimsizliğin faturasını fakirlik, cehalet, işgal ve esaretle ödediklerini dile getirdi. Bu bağlamda özellikle kız öğrencilerin eğitimine büyük önem verilmesi gerektiğini ifade eden Kara, “Bir erkek çocuğu eğiten, bir adamı eğitmiş olur. Ancak bir kız çocuğunu eğiten, bir anneyi, dolayısıyla bir aileyi ve toplumu eğitmiş olur. Çünkü anneler, temel eğitimimizi aldığımız ilk öğretmenlerimizdir. Bu çerçevede öğrencilerimizin karakter eğitimleri ve okul derslerine yapılan takviyelerle birlikte, onları ilgi ve yeteneklerine göre sanat ve spor dallarına yönlendirmekteyiz” diye konuştu.
EŞSİZ BİR DİRİLİŞ ÖRNEĞİ: ÇANAKKALE SAVAŞI
Tayyare Kültür Merkezi’ndeki yüzlerce gencin hep bir ağızdan söylediği marşlarla katıldığı Hüdavendigar Mehterhanesi Bursa Mehter Takımı’nın gösterisinin ardından sloganlar eşliğinde kürsüye çıkan TÜGEB Onursal Başkanı İlyas Bozkurt ise konferansında gençlere çok önemli bilgiler verdi.
Konuşmasına Çanakkale Savaşı’nın 99. yıldönümünü hatırlatarak başlayan Bozkurt, milletin tarihi boyunca yaşamak zorunda kaldığı savaşlar içinde çok ayrı bir yere sahip olduğunu vurguladığı Çanakkale Savaşı’nın eşsiz bir diriliş örneği olduğunu anlattı.
İslamiyetin doğuşundan sonra yaşanan bilimsel gelişmelerin 900’lü yıllardan sonra yerini Haçlı Seferleri ve Moğol istilaları ile başlayan bir dağılma ve karmaşaya bıraktığını anlatan Bozkurt, “Türk ve İslam dünyasının dağılmak üzere olduğu bir aşamada, hemen yakınımızdaki Söğüt’te kurulan yeni bir medeniyet, dirilişin adı oldu. Fethiyle birlikte başkent olan Bursa, Osmanlı medeniyetiyle birlikte İslam medeniyetinin revizyonuna da başkentlik etti. Böylece birinci yıkım dönemi, Osmanlı medeniyeti ile sona erdi” ifadelerini kullandı.
Osmanlıların 38 milyon kilometrekarelik alana hükmettiğini ifade eden Başkan İlyas Bozkurt, “Osmanlılar bu topraklara; baskı ve zulüm yaparak, öldürerek, girdiği toprakları sömürerek, insanları köleleştirerek değil; adaletle, merhametle ve bilimle hükmetti. Ecdadımız, 600 yıl boyunca kaldığı bu coğrafyada öyle bir tesir etti ki, halen yurtdışına çıktığımızda, insanlar Türkiye’den giden konuklarını baş tacı etmekte. Tüm bu coğrafyanın yüzü halen Türkiye’ye dönüktür” dedi.
‘SANCAK DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR’
600 yılın sonunda bozulan eğitim sistemi ve beraberinde çöken ekonomik sistemin, Osmanlı Devleti’ni de çökerttiğini belirten Bozkurt, Osmanlı Devletiyle birlikte İslam medeniyetinin ikinci kez yerle bir olduğu savaşın, Birinci Dünya Savaşı olduğunu kaydetti. Başkan Bozkurt, şöyle devam etti: “Haçlı seferlerinin yaptığı etkinin aynısı, Birinci Dünya Savaşı’nda İslam Dünyası üzerine çöktü. Bu savaşın en koyu safhasını yaşadığı ve Anadolu’nun kaderinin belirlendiği cephe ise Çanakkale Cephesi’dir. Çanakkale’den geçemeyen devletlerin Rusya’ya gerekli yardımı ulaştıramamasının etkisiyle Rusya’da yaşanan devrimle bu ülke savaştan çekildi. Böylece Doğu Cephesi’nden yapılan takviye, Anadolu’nun yeniden bizde kalmasına çok önemli katkıda bulundu. Anadolu’yu böylece kurtarabildik. Elimizdeki 23 milyon metrekarelik topraktan sadece 780 bin kilometrekaresi elimizde kaldı. Ancak burası, dalları Balkanlarda, Afrika’da Ortadoğu’da olan çınarın kökünün bulunduğu yer olan Anadolu’ydu. Unutulmamalıdır ki, bir ağacın yaprakları yolunsa da, dalları kesilse de kökü ayakta durdukça o ağaç yeniden meyve verir. Tüm İslam dünyasının sancağı burada, Türkiye’dedir. Sizlerin de söylediği gibi sancak, düştüğü yerden kalkar.”

GENÇLERİ İDEALİST OLAN MİLLETLERİN GELECEĞİ AYDINLIKTIR
Konuşması sık sık sloganlarla kesilen Çanakkale’de Türk ve İslam dünyasının var oluş ve yok oluş savaşını verdiğini yineleyen Başkan Bozkurt, “Medeniyetler bilimle, sanatla, kültürle ve maneviyatla ayakta durur. Bir milletin gençleri ideallerini kaybeder, kendilerinden başka kimseyi düşünmez, bencil insanlar olursa o toplumun sonu yıkılıştır.
Ancak milletin geleceğini belirleyen gençler dinamik, üreten, vatanı için çalışan, bilimle, sanatla, fenle uğraşan gençler varsa, o milletin geleceği kesinlikle aydınlıktır” diye konuştu.

VATANINIZ SİZLERDEN ÖLMENİZİ DEĞİL, YAŞAMANIZI İSTER
Konuşmasının son bölümünde gençlere seslenen Başkan Bozkurt, şu sözlere yer verdi: “Vatanınız sizlerden ölmenizi değil, yaşamanızı ister. Okuyun; elleriniz silah değil, kalem tutsun. Birbirinizi sevin, birbirinizi ayrım yapmadan sevin. Kürt de, Türk de, Boşnak da, Çerkez de, Alevi de, Sünni de bizim kardeşimiz. İnsanları sevin ve onları sevgiyle kucaklayın.
Mutlaka bilime, akla, mantığa ve sanata önem verin. Ancak bunların yeterli olmadığı zamanlar vardır. Hoşgörünün, sabrın zayıflık zannedildiği durumlar vardır, vatanımıza kast edildiği durumlarda atalarımızın Çanakkale’de yaptığı gibi gerekirse Vatan için her türlü fedakarlığı göze almaya da hazır olun. İşte Çanakkale ruhu, bu ruhtur.