Bosna Hersek Bursa Fahri Konsolosu Muzaffer Çilek’i ağırlayan TESİAD Genel Başkanı İlyas Bozkurt, Türkiye’de siyasilerin STK’lardan fikir almama hastalığı olduğunu söyledi. Bozkurt, STK’ların da belli başlı grupların kontrolü altında kalmamaları gerektiğini vurguladı.
Uludağ Ekonomi Zirvesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan TESİAD Genel Başkanı İlyas Bozkurt, organizasyon sorunu nedeniyle bu zirvenin ekonomi değil, TÜSİAD’ın zirvesine dönüştüğünü söyledi.
Tüm Etkin Sanayici ve İş Adamları Federasyonu (TESİAD) Genel Başkanı İlyas Bozkurt ve beraberindeki Yönetim Kurulu Üyeleri, Bosna Hersek Bursa Fahri Konsolosu ve Çilek Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Çilek’i ağırladı. Türkiye ile Bosna Hersek ilişkilerinin masaya yatırıldığı buluşmada TESİAD Genel Başkanı Bozkurt, iki ülke arasında tarihsel bağlar olsa da Bosna’nın yeterince tanınmadığı için hem ekonomik hem de kültürel açıdan ilişkilerin hareketli olmadığını söyledi. Bozkurt “Bosna’yı yeterince tanımıyoruz. Rusya’ya ve ya Ortadoğu’ya gidile gidile bu bölgeler tanınır oldu ancak Bosna arka planda kaldı. Bu yüzden de hem yatırım açısından hem de kültürel bağların canlı tutulması açısından Bosna ile köprü kurmak son derece önemlidir” şeklinde konuştu.

‘FİKİR ALMAMA HASTALIĞI’
Buluşmada Bozkurt ve Çilek, sivil toplum kuruluşlarının (STK) önemine değinirken, Bozkurt işadamlarının STK’lar içerisinde çok daha fazla zaman ve mesai harcamaları gerektiğinin altını çizdi. Bozkurt sözlerine şöyle devam etti. “STK’larda iş adamlarının etkin olmamalarının sebeplerinden bir tanesi seçim sistemidir. Bir çok kurumda olduğu gibi STK’larda da koltuğa oturan yapışıp kalıyor. Kendisine oy verecek kişileri kendisi tayin ediyor. Böylece de STK’lar bazı baronların koltuğa çakılı olduğu kuruluşlar haline geliyor ve STK olmaktan uzaklaşıyor. Temsilde adaleti ve Yönetimde istikrarı sağlamayan seçim sistemi sadece sivil toplum kuruluşlarının değil aynı zamanda da siyasi partilerin ve ülkenin genel problemlerinin başında geliyor.
Bu mesele ile ilgili çözüm önerilerinin TESİAD ile TESAM’ın ortaklığındaki tam metin anayasa çalışmasında yer aldığını hatırlatan Bozkurt, aynı sorunun milletvekili ve cumhurbaşkanı seçimlerinde de yaşandığını kaydetti. Türkiye’de siyasilerin STK’lardan fikir almama hastalığı olduğunu öne süren Başkan Bozkurt, STK’ların da belli grupların kontrolü altında kalmaması gerektiğini vurguladı.
‘İŞADAMLARI GEZMEYE GİTMESİN’
Bosna Hersek Bursa Fahri Konsolosu Muzaffer Çilek ise yöneticiliğini yaptığı Bosna ile İlişkileri Geliştirme Merkezi Vakfı’nın (BİGMEV) amacının iki ülke arasında geciken ilişkileri tahsis etmek olduğunu söyledi. Çilek “Türk işadamları ticareti iyi biliyor, ancak Bosna’yı ticari açıdan küçük görüyor. Halbuki Bosna’da fırsatlar çok” dedi. Dünyanın her yerine cesurca giden Türk işadamlarının, Bosna Hersek’e gitmemesinin anlaşılmaz olduğunu vurgulayan Muzaffer Çilek, Bosna’nın yatırımcılara sunduğu önemli teşvikler hakkında bilgi verdi. Çilek, işadamlarının ticari ilişkileri kurulması amacıyla programlanan seyahatlere turistik gezi beklentisiyle katılmamaları gerektiğinin de altını çizdi.
Başkan Bozkurt ise Türk işadamlarının para kazanabileceği her yere yatırım yapabileceğini ve dünyanın her yerine zaten gittiğini, bu durumun Bosna Hersek’teki imkân ve teşvikleri yeterince bilmemelerinden kaynaklandığını söyledi. Ziyarette TESİAD ile BİGMEV’in Bosna Hersek’te işbirliği içerisinde yapabilecekleri çalışmalar hakkında karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu.
EKONOMİ DEĞİL, TÜSİAD ZİRVESİ
Buluşmada Uludağ Ekonomi Zirvesi’ni de değerlendiren TESİAD Genel Başkanı Bozkurt, organizasyonun Doğan Medya Grubu tarafından yapılmış olması nedeniyle Uludağ’da ekonomi zirvesi değil, TÜSİAD zirvesi yapıldığını söyledi. Ayrıca organizasyonda ciddi aksaklıkların olduğunu vurgulayan Bozkurt, salonların çok küçük ve yolların bozuk olmasının bir ekonomi zirvesine yakışmadığını belirtti. Başkan Bozkurt, geçen yılki zirvenin çok daha heyecan verici ve kapsamlı olduğuna değinerek şunları söyledi: “Bu yılki zirveye protokolden katılım zayıf oldu. Örneğin bir merkez bankası başkanının burada olmaması büyük eksiklik. Eğer bu zirvenin bir marka haline gelmesi isteniyorsa bürokrasiden üst düzey katılımın sağlanması şart. Ayrıca Bursa protokolünün ve ekonomi alanındaki akademisyenlerin davet edilmemesi ve YEREL BASININ içeri çok sınırlı sayıda alınması ve çekim yapmalarına müsaade edilmemesi son derece yanlış. Salonların yetersizliği nedeniyle işadamlarının tanışabileceği ve birbirleriyle bağlantı kurabilecekleri bir ortamın olmaması başka bir önemli eksiklik. Eğer bu şekilde devam eder ve sorunlar acilen çözülmezse bu zirve maalesef hiçbir şeye hizmet etmez. Ancak bu eleştirilerimiz zirveye gölge düşürmesin; bu söylediğimiz eleştiriler yapıcı eleştirilerdir. Amacımız bir sonraki zirvenin daha iyi yapılması içindir. ”